YABANCI DEVLETTE YATIRIM YAPILDIĞINDA, UĞRANILAN ZARARLAR NASIL GİDERİLİR

Bilindiği üzere Rusya’ya ait savaş uçağının sınırlarımı ihlalinden ve devam eden mütecaviz hareketlerinden sonra egemenlik sahamızı korumak amacıyla Türk jetlerince düşürülmesi sonucunda Rusya tarafından Türkiye’ye karşı pek de haklı olmayan bir takım yaptırımlar uygulanmaya başlanmıştır. Turizm firmalarının Türkiye’ye turist göndermesi engellenmiş, gönderilen meyve ve sebzeler iade edilmiş verilen siparişler iptal edilmiştir. Yine Rusya’da yatırım yapan Türk şirketlerinin projeleri de bir bir iptal edilmeye başlanmıştır. Bu makalede yatırımcı Türk şirketlerinin başvurabileceği hukuki yollardan özellikle ICSID Tahkimini anlatmaya çalışacağız.

ICSID, Dünya bankasına üye olan ülkeler tarafından imzalanan Devletler ve Diğer Devlet Vatandaşları Arasındaki Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümü Hakkında Konvansiyon ile kurulan uluslar arası bir kuruluştur. 17 Kasım 2015 tarihi itibariyle 160 ülke tarafından imzalanan ICSID sözleşmesi 152 ülkeden yürürlüktedir. Türkiye 24 Haziran 1987 yılında Rusya ise 16 Haziran 1992 yılında imzalamıştır.

Tahkim için yapılan başvuruları ICSID Genel Sekreteri inceler ve ICSID Tahkiminin yargı yetkisi içinde olup olmadığı hakkında karar verir. ICSID tahkimine başvuracak taraflardan biri mutlaka yatırımın yapıldığı devlet, diğer tarafında sözleşmeye taraf başka bir ülkenin vatandaşı olması gerekir. Başvurulacak uyuşmazlıkların konusu da doğrudan doğruya yatırımlardan kaynaklanan bir uyuşmazlık olması gerekir. Burada yatırım kavramının neleri kapsadığının tespiti önem arz etmektedir. Büromuz Uluslararası Hukukçusu Av. Ekrem Çatalkaya bu konu hakkında; şirket kurma, birleşme veya devralma, taşınır ve taşınmaz mallar ile bunlar üzerindeki ipotek ve rehin hakları, sınai haklar, hisse senetleri ve tanınan her türlü iş imtiyazları yatırım kavramı içerisinde değerlendirilebileceğini belirtmektedir. Ayrıca yatırım fiilen başlamamış olması ICSID’e başvurma hususunda bir engel teşkil etmemektedir.

Bir yatırım sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkta ICSID tahkimi yoluna başvurulabilmesi için taraflar arasında bu konuda yapılmış bir tahkim sözleşmesinin varlığı aranmaktadır. Taraflar arasında yapılan ana sözleşmede yahut buna bağlı olarak yapılan ek sözleşmede tahkim klozu bulunması ya da ayrı bir tahkim sözleşmesi yapılmış olması gerekir. Aksi halde taraflar söz konusu uyuşmazlığı ICSID tahkimi önüne taşıyamazlar. Bunun dışında tahkim önüne götürülme hususunda devletler tarafından verilen rıza, devletler arasında akdedilen ikili veya çoklu (Avrupa Enerji Şartı Anlaşması gibi) yatırım anlaşmalarında da verilebilmektedir.

ICSID tahkiminin en önemli özelliği verilen kararların sözleşmeye taraf ülkelerde verilen bir mahkeme kararı gibi uygulanmak zorunda olmasıdır. ICSID tahkiminin verdiği karar tarafları bağlar ve başka bir makama temyize götürülemez. ICSID sözleşmesine göre taraf devletler hakem kararlarından kaynaklanan mali yükümlülükleri kendi ülkeleri mahkemelerince verilmiş bir mahkeme kararı gibi yerine getirmekle yükümlüdürler. Taraf ülkelerden biri kararın gereğini yerine getirmekten kaçınırsa Genel Sekreterlik başka bir taraf ülkede bulunan malvarlığı hakkında o ülkeden kararın yerine getirilmesini isteyebilir. Bu da Rusya’ya karşı yatırımdan kaynaklanan bir uyuşmazlığın tahkimde lehe sonuçlanmasıyla Rusya’nın Türkiye’de ve sözleşmeye taraf başka 152 ülkede bulunan malvarlığına el konulabileceği anlamına gelmektedir.